Sesler gidip de seslerin anısı kalınca geriye
Tanburi Cemil Bey’in Kürdîlihicâzkâr Peşrevi’ni duyan yaşlı
adam ağlayınca hastane dönüşü
Hiç alamayacağın pahalı oyuncaklara dönüşünce çocukluk
hayalleri
Deniz olup denizden ayrılınca
Bu kaçıncı? diye sormaya başlayınca akşam güneşine
…
Seslerin anısını canlandır, Tanburi Cemil beyi çal bir kez
daha, otur, ağla Müjgan’la
Kızıl havalara dal yani, danset camdan yansıyan kırık akşam ışıklarıyla
Denize doğru yürü hep, aldırma vitrinlere
Sarmaşık yabaniyse büyür en güzel, kocayemiş yalnızsa dalları yükselir göğe ve en güzel öten kuşa kimse öğretmemiştir ötmeyi (Sextus Propertius-İÖ 50)

@dagkedisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder