2 Şubat 2013 Cumartesi

Sonsuzlayalım Zamanı



Annesi eve çağırınca “biraz daha” diye yalvaran çocuklar gibiyiz zaman karşısında. Biraz daha sürsün oyun. Geciktirelim gecenin gelişini. Gece yavaş yavaş geliyor oysa

 İniyor. Çukur yerlere dolmağa başladı bile. Oraları doldurup ovaya yayılmağa başlar başlamaz, her yer boza dönüşecek. Işıklar yanmayacak bir süre. Ne çukurda, ne düzde. Tepelerin aydınlığı, bir süre, yeter gibi görünecek herkese. Sonra tepeler de karanlıkta kalacak. Gece gelecek, önce çukurları dolduracak, sonra bağırsaklarımızdan gözlerimize yükselecek. 

İstemesek de eve döneceğiz.

Zamanla tüm taşlar oturur yerine. Su topraktan süzülüp arınır, üzüm şarap olur, tohum üçyüz yıl sonra bile çatlar. Zamanla anlar insan ne istemediğini. Oyunun şifrelerini çözer bir bir, kurallarını yazmaya başlar. Zamanla su akar, yatağındaki suyu bulur.

Zaman devinimdir. Dünya, güneş, gezegenler deviniyor, tamam da ya boşluğun kendisi? Kara delik, ışığı bile yalayıp yutan uzay boşluğu: 8100 ışık yılı uzakta, 5 milyar yaşındaki Cyngus X-1 ile bir yıldızın aşkı dillere destan. Birbirlerinin etrafında dönüp duruyorlar. Kara delik yıldızdan gaz çekiyor. Isınan gaz ışıl ışıl yanıyor.


http://www.nasa.gov/images/content/604631main_cygnusx1_665.jpg




 

“Time is very slow for those who wait
Very fast for those who are scared
very long for those who lament
Very short for those who celebrate
But for those who love time is eternal” 

(Henry Van Dyke)

 

Bekleyenlere yavaş,  korkanlara hızlı, yas tutanlara uzun, kutlama yapanlara kısa gelir zaman, ama sevenlere göre sonsuzdur o.

@dagkedisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder