21 Ocak 2013 Pazartesi

Uykuyuykuyuyku


 
Yaşamımızın üçte biri uykuda geçiyor. Faşizan deneylerimizin kurbanı zavallı fareler iki hafta kadar uykusuz bırakılınca ölüyorlar. 

Hala kimse neden bu kadar uzun uyuduğumuzu açıklayamıyor. 

Benden başka…

Biz uyurken beynimiz boş durmuyor, uyanıkken yaptığına benzer aktiviteler içinde. Rüyalarımızda konuşanların ağızlarının hiç oynamadığını fark ettiniz mi? Uyurken birtakım görüntülere senaryo uydurmaya çalışıyor, ya da bazı senaryolara görüntü arıyoruz. Ama en ilginç zaman, o uyanıklıktan uykuya ya da uykudan uyanıklığa geçiş anı. Dikkat ederseniz size ait olmayan tuhaf cümlelerin zihninizde akmaya başladığını işiteceksiniz.  O cümleleri kim fısıldıyor dersiniz kulağınıza? 

Ya hafıza sandığımız şey uyku sırasında beynimize işlenen verilerden ibaretse? Biraz Inception, biraz Dark City.

Artık DNA’da veri depolanabildiği de kanıtlandı. Bizim DNAlar her gün kendilerini yeniden yazıyor. Biz uykudayken o günün kayıtları merkeze gönderiliyor. Oradaki ana işlemciler bu verileri şimdilik yalnızca depoluyor. Zamanı gelince bütün bu veriler ayıklanacak, işe yaramaz adamlar elenecek, işe yarayanlarla yeni bir dünya kurulacak: Dijital kıyamet…

@dagkedisi




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder