15 Aralık 2012 Cumartesi

Bana hayallerinden söz et..


"bana kaybettiğin hayallerinden söz et. arkasından birlikte gözyaşı dökelim. nefeslerimizle buğu yapıp cama, küçük kalpler çizelim..."

Her akşam, güneş yeni batmış ve sokak lambaları yeni yanmışken, pencereden görebildiğim en uzak noktaya bakardım. O noktada ışıklar vardı. Görebildiğim en uzak noktadaki ışıklara gidecektim bir gün, bütün hayallerim oradaydı.. Bütün hayallerim o ışıklarda yalnız ve özgür olmaktı...
Ufuk çizgisindeki o ışıklara bir gün ulaştım. Elimde bavulumla yürüdüğümde bilinmeyen bir maceraya, içimdeki özgürlük ve endişe sımsıkı sarılmışken birbirine, ulaştım ve geçip gittim hayallerimin olması gerektiği yerden... Görebildiğim  en uzak noktadan bana bakarken gördüm onları; çocukluğumdan!

Ben ışıklardan sonra yürümeye devam ettim, yeni ışıklı ufuk çizgileri geçtim, artık onlara ulaşmak gibi hedefler koymuyorum kendime, her geçtiğimde mutlu oluyorum sadece..

"güneş çıkar, o çıkmazdı oynamaya, yağmura zaten küstü, büyüdü, alışamadı kimsenin omzunda kaybolmaya. Çirkin bir apartmandı eski bir oyun alanında ..."

Çirkin bir apartmandım eski bir oyun alanında... Ne olacaktı bu elimde tuttuğum aşk acısı? Yıllara bölünecek miydi parça parça? Her parçayı başka birisinde tekrar mı bulacaktım ve parçalar asla tek bir kişide birleşmeyecek miydi? Çocukluk aşkı hem komik hem hüzünlü bir masaldı, yaşamdaki mutluluklar gibi. Hani birbirimize sonsuz mutluluklar dileriz ya, o kadar güzel bir yalan.. Sahi biz neden hala birbirimize mutluluk diliyoruz acaba?

Çocukların hayalleri ve oyuncakları olur. Hayallerini oyuncaklar taşırlar oradan oraya. Büyümek vedalaşmaktır oyuncaklarla, anlatamamaktır bunu hayallere, küsmesidir hayallerin, kalmasıdır oyuncaklarla, çocuklukla..
Çocukların hayalleri küçük filikalar gibidir, duramazlar su üstünde, katı gövdesi suya ininceye kadar gerçeğin, aşamazlar hayat denen dev okyanus dalgalarını, boğulurlar. Hayalleri boğulmuş çocuklar hemen büyürler, eksik büyürler...

Çocukluğun dünyasından çıkarken oyunlarımız eksik olmasın yanımızdan. Bırakalım hayallerimizi gerçeklerin gemileri taşısın büyüklerin dünyasına. Anılarımızın top koşturduğumuz bahçeleri hiç kaybolmasın aklımızın çıkmazlarında..

"belki de hala bir imge kalmıştır o lisenin bahçesinde, öğle tatilinde top peşinde koşan bizden, hayatı merakla bekleyen genç halimizden..."

 
 
@serapisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder