Yaşamanın vardır bir kolayı, düşünmüştür
atalarımız dedik,
bize asırların hüznünden damıtılmış
meyler verdiler..
Dionysos’un şaraplarıyla kutsanmış topraklarda
dünyaya geldik,
size mutlu günler haram dediler..
*
Bir yudum mey olmadan, en kötü düşmanı
bile yaratırız, en iyi dosttan…
Kültürler karışmış kanımıza, biz bir tek
makus kaderimizle barışmışız.
Bir dünyaya gelmişiz madem, kısacık bir yolculuk için,
insanız,
kendimize abartılı hikayeler
kurmadan yaşayamayız.
Yarenlik edenimiz de ya bulunur, ya bulunmaz, insana bel bağlamayız.
Doldurur meyi yanımıza dost, yolumuza
katık eder, derdimize derman ararız..
Nereye gidersek gidelim hüzünle
yoğrulmuş hayatlarımız,
İnsanız
ya işte! En iyi kendi imkansızlığında
yaşar hayallerimiz..
Yalnızlığı da koyarız baş köşeye,
dalarız binbir koşturmanın içine.
*
Bu garip hayatın bilinç halinden çıkmalı,
gerçeklerin üzerine bir kalın örtü atmalı,
gel meyhaneci, dökülsün elinden meyler,
acıtmasın keskinliği gerçeklerin, yaralanmasın
kalpler.
*
Ay ışığının yakamoz olup yağdığı her deniz
bizdendir…
Madem geldik buraya kadar, vuralım dibe,
“bin sitem edelim kadere”, daha azı beyhude.
Sağlığımıza der çekeriz, bu hokka az bu
kaleme,
yazmak bizim işimiz der, alnımıza yazılandan gayrısını yazar gideriz.
@serapisi
***
“Bu gece şarkılar, sakidir bana,
Her melodi, yüreğime hançerli bir mey, Sapladığın bu kalpten, her feryad sana, Başımı döndürmüyor artık, sensiz hiçbir mey...” |
Yakup Öztürk |
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder